1. Herkes yapsa da eleştirmekten vazgeçmiyor
Kendi kendine konuşmak.
Kendi kendine konuşmanın kimseye bir zararı yok. Sağlık açısından da sakıncalı durumlara işaret etmediği, gayet normal bir durum olduğu biliniyor. Yine de toplum içinde kendi kendinize konuşurken yakalandığınızda deli yaftası yemeniz an meselesi.
2. Global bir konu
Çocuk emzirmek.
Kamuya ait açık alanda çocuk emzirmek, kadınların ilgi odağına dönüşmesine ve tepki çekmesine neden olabiliyor. Son dönemde bazı iş yerlerinde ve alışveriş merkezlerinde bunun için özel bir alan ayrılmış olsa da hala yeterli olduğunu söylemek zor. Bu durum, henüz dünya genelinde aşılabilmiş sayılmaz.
3. Bitmek bilmeyen bir baskı
Çocuk sahibi olmamak / olamamak.Her çift çocuk sahibi olacak diye bir durum yok. Gerek tercih gerekse sağlık durumları nedeniyle insanlar çocuk sahibi olmayabilir. Yine de 'Ne zaman amca/teyze oluyoruz?' sorularına maruz kalmak kaçınılmaz.
4. Hiç evlenmemiş olmak.
Evet, evlenmek evlenmemeye kıyasla çok daha popüler bir durum olabilir ancak herkes bu konuya aynı açıdan bakacak diye bir şey yok. Hiç evlenmemek de gayet tabii bir tercih olabilir. Sebebi ne olursa olsun, belli bir yaşa gelenlerin bu evlilik baskısından kurtulması neredeyse imkansız.
5. Kıl, tüy ve toplumun dayattığı standart güzellik algısı.
Cinsiyete göre değişen güzellik algısı, herkesin tekdüze bir görünüme sahip olmasına sebep oluyor. Bu algıyı yıkan insanlar ise çoğu zaman tepkiyle karşılaşıyor.
6. İlk adımı kadının atması sorunsalı.
Nedense ilk adımı her zaman erkeğin atması beklenir. Tanışma hamlesi erkekten gelmeli, evlilik teklifini erkek yapmalı vb. Anlamsız olsa da aksi durum her zaman aşırı dikkat çekiyor ve çoğunlukla eleştiriliyor.
7. Aynı derecede normal: İlk buluşmada hesabı kadının ödemesi.
Bu durumun erkekler tarafından gurur meselesi yapılması ayrı, konunun 6 ayda bir yeniden tartışmaya açılması ayrı sorun. İki kişinin yediği yemeyi iki kişiden birinin ısmarlaması gayet doğal bir durum. Yine de nedense hesabı erkeğin ödemesini normal kabul etmekten kolay kolay vazgeçemiyoruz.
8. Neredeyse refleks haline gelen: Mağazaların vitrininden kendi yansımana bakmak.
Gerçekten bunu yapmayan insanların olduğuna inanmak çok zor. Yine de dükkanların vitrininden ya da apartman kapılarından kendi yansımanıza bakarken yakalanırsanız ilginç bakışlara maruz kalacağınız kesin.
9. Diline dolandıktan sonra dönüşü yok: Yürürken şarkı söylemek.
10. Sosyal medya hesaplarına sahip olmamak.
Sosyal medyayı gerekli bulmayan ve kullanmayı tercih etmeyen onlarca insan mevcut. Maalesef, bu kişiler genellikle toplum tarafından asosyal ya da garip olarak nitelendiriliyor. Halbuki sosyal medya kullanmamak, en az sosyal medya kullanmak kadar normal.
11. Herkes en az bir kere yapmıştır: Kar yemek.
Gökyüzünden süzülen bir kar tanesini diliyle yakalamaya çalışmayan yoktur. Hepimizin en az bir kere denediği bu keyifli aktivite, bir anda çevrenizdekilerin ilgi odağına dönüşmenize sebep olabilir.
12. Hem çok sıradan hem de çok dikkat çekici: Toplum içinde ağlamak.
İnsanın ağlamasından daha doğal çok az şey var. Yine de kamuya açık alanda gözlerinizden yaş süzülürse tüm dikkatlerin üzerinizde toplanacağından şüpheniz olmasın. Özellikle erkekler için bu durum daha tabu haline gelmiş durumda.
13. Olmayacak yerlerde gülme krizine girmek.
Bu hissi biliyorsunuz. Bir kez geldi mi gitmek bilmez. Maalesef bulunduğunuz ortamda rezil olmanız yalnızca saniyeler sürer.
14. Fazla iyi kalpli ve yardımsever olmak.
Birçok alanda olduğu gibi iyilik konusunda da aşırılığa pek tahammülümüz yok. Bir insan bize aşırı iyi davranıyorsa hemen şüphelenmeye ve art niyet aramaya başlıyor, bulamazsak da onu saf olarak nitelendiriyoruz.
15. Dışarıda karşılaşılan kişiyi muhabbet uzayacak diye görmezden gelmeye çalışmak.
Hepimizin ara sıra yaptığı bu davranış, dışarıdan fark edildiği durumlarda oldukça komik görünebiliyor. Hem ayıplıyoruz hem de yapmaya devam ediyoruz...
0 Yorumlar